Erkek Muhabbeti olur da Aydin Boysan'in muhabbeti olmaz mi? Bu kitabi alirken bir sohbet tadinda yazilmis bir kitab oldugunu bilerek aldim. Gerci ben onun tabiriyle tamaminin "Dem Masasi" sohbeti oldugunu düsünerek almistim. En az iki sayfada bir güldüren anlatimiyla hem dem masasi muhabbeti hem de normal masa muhabbetinde anlatilacak seyler yazmis Aydin Boysan. Rakinin bilimsel incelemesinden Istanbulun ve Türkiyenin mimarisine, gezip gördügü uzak diyarlardan Mevlanaya kadar bir cok hos konuda muhabbet ediyor sizinle Aydin amca:) Bazi kisimlari sizlerle paylasiyorum;**Mevlananin anlatimina bir kulak verelim hele: "Zevk veren her sey, su asagilik kisilere delil olmasin diye yasak edilmistir;yoksa sarap, müzik, güzeller ve raks has kisilere helaldir, asagilik kisilere haram..."
Gördük mü müstesna Mevlananin ne söyledigini? "Asagilik kisilere haram" Bize devam.
**Beddua etmek hic huyum degildir ama bir kac yilda bir kendimi tutamadigim olur.1957 yilinda, adina "Imar hareketi" denen Istanbul yikimlarinda,Basbakan Menderes'in kisisel emri ile sur ici eski Istanbul'un önemli bir bölümü yikilarak tahrip edilmis ve önemli bölümlerinin, tarihi ile isliskisi kesilmistir. .... Biz surlarin kara tarafindaki evlerimizde soyunarak mayolarimizi giyer, surlarin kapilarindan, deliklerinden gecerek denize ulasirdik. (Nasil canim cekti bu satirlari okurken o zamanlarda yasamayi).Hepimiz cok iyi amatör balikciydik. ... Doga ve tarihin müstesna hediyesi kiyilarimizda sahil yollari yapilarak(Istanbul ve Izmir sehir kiyilarinda, Karadeniz'de oldugu gibi) insan ve deniz iliskileri balta gibi kesildi. (Aydin Boysan kitabin bir cok yerinde Istanbul nüfusunun son 80 yilda 40 misline ciktigini ve dünyada bunun yanina yaklasabilen bir sehir olmadigini yakinarak söylüyor)
**Her tarikatin mensubu, kendisini över. Mevlevi övünür: "Biz bir oturusta bin kelime-i tevhit cekeriz." . Naksi geri kalmaz: "Biz bir oturusta bin lafza-i celal cekeriz." Bektasi de anlatir. "Biz ayakta iken bir sise cekeriz de, oturunca ne olacagini Allah bilir..."
**Sibirya gezisinde Akademgorodok isimli bir bilim sehrine gitmis Aydin Boysan ve orda bir laboratuvarda basina gelenleri söyle anlatiyor
...Gösterdigi tas örneklerinin ne ise yaradigini söyle acikladi: "Bu tasin bir parcasini cebinde tasiyan insan, alkolden fena halde sogur, ickiyi mutlaka terk eder"dedi. Sonra da eline aldigi bir parcayi cebime koymak icin uzatti. Ödüm koptu.Kacmaya basladim.Laboratuvar var, hassas aletleri kiracagim diye korktum. Sonunda söyle anlastik: Kursun gecirmez bir kaba koydugu numumeleri bavuluma koyup Istnabul'a getirdim.Sonrasini unuttun(diyeyim!)
** Benim sahsen cok sevdigim komsularimiz Yunanlilar hakkinda da yazmis Aydin amca. Avustralya gezisinden bahsediyor;
Gece bindigim taksi soförü komsumuz Midilli adasi göcmeni cikmasin mi? Yunan ic savasindan sonra gelen komsu, Avustralyadan memnun: "Meyve, sebze, balik cok bol. sarap da iyi! Daha ne isteyeyim ki?" diyor ama yine de bir istegi var: "Raki bulmak bela" diyor.
Kitabin bir baska yerinde de su beyan da bulunuyor Aydin amca;
Yunanlilarin anasonlu ickisi "uzo"da benzeri lezzet verir ama, bizim raki demcilerine uzo ters gelir. Ancak, Yunanlilarin mezeleri cok iyidir. Hicbir Istanbul demcisine, Yunan mezeleri ters gelmez. Aksine Istanbul'u hatirlatir. En iyisi Türk rakisini oraya götürüp, Yunan mezesiyle icmektir.
Bulursaniz bu kitabi kesin alin okuyun derim. Muhabbet havasinda oldugu icin okumasi coook ama cook zevkli bir kitap.
No comments:
Post a Comment