Friday, April 3, 2009

Bratislava

Eurotrip isimli sacma filmi izleyenler hatirlarlar. Afacanlar Berlin diye bindikleri bir kamyonun arkasinda Bratislava'ya götürülürler ve Bratislavada indiklerinde ne yapacaz simdi ceplerimizdeki toplam 4 dolardan baska paramiz yok yandik derler. Bir sonraki sahnede ise afacanlar Bratislavanin en lüks otelinde konaklamakta manikür pedikür yaptirmaktadirlar.Hatta iclerinden biri usaga 50 cent bahsis verince usak otelin müdürüne tokat atar ve artik kendi otelini isletecegini söyler. Bratislava hakkindaki bu genel ucuzluk kanisi maalesef ki kendim gördüm yasadim yanlis imis. Sehir merkezinden tren istasyonuna yaklasik 3 km'lik bir yol icin tam 17€ verdim mesela.Viyanada bile bu yolun 10-12 €'dan fazla tutacagini sanmiyorum. Neyse Bratislavaya ilk varisimdan itibaren anlatmaya basliyorum simdi.

Tren istasyonundan inince ilk olarak ne ararsiniz?  Sehrin bir haritasini.Tourist Info'da kocaman yazmislar. Free Maps. Bir tane free map istediginiz zaman size bölgenin haritasini veriyorlar ki bu da hic bir isinize yaramaz. Sehir haritalari 2,50€dan basliyor. Istasyondan sehire nasil gidilecegini sordugumuzda ise herkes otobüs ile gitmemizi tavsiye ediyor. Yürüyerek nasil gidilecegini israr ile sorunca söylüyorlar tabi ama daha sonra anliyorsunuz ki otobüs ile gitmenizi istemelerinin bir nedeni var. Bratislava hakkindaki o yikik dökük fakir sehir resmi vardir ya, o resmin tam tersini görüyor insan istasyondan sehre dogru yürürken. Ama sadece 300-400 metre boyunca.Geri kalan 2.5 km'lik yol aynen o bildiginiz resim. Demir Perde altindayken yapilmis bir binada en az 50 ailenin yasadigi Avrupa'ya cok yabanci bize daha tanidik apartmanlar, ama ha yikildi ha yikilacak durumda.Sonra bir köprünün üstünden geciyorsunuz sehire girmek icin o köprüde fotograflarda gördügünüz gibi bir kule var oraya cikalim dedim. Köprü zaten üstünde yürüken pek ic acmiyordu bir de en tepesine ciktik öyle bir sallaniyorki bir kamyon yada otobüs gectikce, salincak gibi. Tamam her köprünün bir toleransi vardir ama ben Almanya ya da Avusturyada hic bir kule hatirlamiyorumki böyle sallansin.Yani kuleyi köprüye baglamis olmalari bir kere bence yanlis olmus. Mühendislik alaninda pek basarili olduklarini söyleyemiyecegim. Ekonomi alaninda da herhalde pek iyi degiller. Gerci pek alakasi yok ama cafelerde mesela Euro'ya gecildikten sonra Slovak kronunu direk cevirmisler.Mesela bir kahve 80 kronmu su anda 2,37 € gibi sacma fiyatlar cikmis ortaya.Bir menüye bakiyorsunuz hic yuvarlak rakamli fiyat yok. Dürüstüz demeye mi calisiyorlar acaba.

Sehrin merkezine giriste sizi Fashion Tv Club karsiliyor.Gündüz vakti disardan bakabildigim kadariyla gayet güzel bir mekan gibi görünüyordu ama tabi aile ile birlikte ve sadece 4-5 saatligine Bratislavada olunca gece civil civil hatunlariyla dolup tasan bu kulübü deneyemedim. Neyse dedigim gibi ailemle bulundugum icin daha cok turistik bir gezi oldu ama yine de cok memnun kaldim. Sehir merkezi inanilmaz sirin bir yer. Mimarisi daha cok kubbeli ve ücgen catili evlerden olusuyor. Sanata önem verdikleri kesin.Basarililar demiyorum ama önem veriyorlar. Her kösede ya bir heykel ya bir ark dinletisi ya da tek kisilik dev orkestra:)

Bayanlarina gelince. Özellikle tur rehberimiz olan kizla anlattiklarini anlayabilmek icin cok yakinlastik ve kizin üzerinde aldigim kokuyu daha sonra hangi kafeye gittiysem ya da güzel bir kizin yanindan gectiysem hepsinde aldim. Herhalde Bratislavada bayanlar icin satilan tek bir parfüm var yada moda dedigimiz seye kendilerini sehirce kaptiriyorlar. 

Yön sormak icin bir cocuga "do you speak english" cümlesini kurduguma kuracagima pisman oldum. Yüzünde "yaaw ulan bi s...tir git" gibi bir ifade ile o igrendigim rezil rus aksaniyla bir seyler dedi ama teeey.Hemen ordan iki kiz yardimima kostu."How can we help you?" diye sordular ben de "First of all I want to invite you to a cafeteria and chat a little and then go to your place and take your clothes off" demek istedim cok hem de cok ama diyemedim :( . Neyse bunlar bir konuskan bir konuskan yolu tarif etmekle kalmadilar oraya gidin buraya gidin sunu yapin bunu yapin diye anlattilar da anlattilar. Bratislavali kizlar kesinlikle cok konuskan ve yabancilara karsi bir cekingenlikleri yok. Üstelik kacak beyaz et kesmek isteyenler icin de bire bir. Tek bir solarium güzeli görmedim. Almanlar ve Avusturyalilarda aslinda beyaz tenliler ama solarium'a girip cingeneden beter oluyor yüzlerine bakilmayacak hale getiriyorlar kendilerini. Bunlarda tek bir solarium güzeli yok. Bu kizlar hakkindaki baska bir güzellik de genelde gruplar halinde dolasmalari. En az ikili gruplar halinde. Hani bana su yol tarif edip de .... neyse anladiniz siz onu. Teey tey. Bratislava Viyanaya 50 dakika.Hafta sonlari bundan sonra gidip gelinir aslinda yani :)

Ha bir de hic S sinifi bir Mercedes'e  binmemistim.Bratislavada gördügüm 5 taksiden 1 "S" sinifi Mercedes'di, bindik birine, bildigin araba iste ya öyle ekstra bir konforu monforu yok(ha sürmesi nasildir onu bilemicem :) )

No comments: